Yazar ve akademisyen Hatice Melisa Acar’ın Destek Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı Özgürlüğün Rotası, gelecekte bilinmeyen bir zamanda, subnet gözlüklerinin ardından görülen, hologlamlar eşliğinde bir âlemin kapılarını okura açıyor. Gerçek ve sanal hayatların iç içe geçtiği bir dünya burası. Özgürlük adaları için yola çıkan bir grup genç insanın hikâyesi. Bu gençlerle birlikte okur da özgürlüğün ne olduğunu sorguladığı felsefi bir yolculuğa çıkıyor.
En başından belirtmem gerekir ki bu kitap sadece sorgulayan ve harekete geçen zihinler için yazılmıştır. Yazarın da kullandığı ifadeyle, “sadece kabilesinin kurallarını papağanca tekrar eden insan” için değil. Özgürlük sadece istediğinizi yapmak ve söylemek mi, etrafınızdakileri görmezden gelip bencil bir yaşam sürdürmek mi yoksa özgürüm derken başkalarının köleliğine göz yummak mı? “Kendi özneliğinizi bilin ve sadece onu değil, dünyadaki tüm kardeşlerinizin özneliğini korumaya gayret edin,” cümlesi aslında özgürlüğün gerçekte ne olduğuna dair bir ipucu.
Melisa Acar bizi gelecekte bir zamanda, birtakım gizemli adalarda, tarihi kişiliklerin hologramlarıyla ve Sokratik diyaloglarla baş başa bırakıyor. Ama elimizde yol gösteren bir harita yok, önce kaybolmamızı izliyor. Kant, Cicero, Nietzsche, Marcus Aurelius ve pek çok önemli tarihi kişilerin rehberliğinde kendi özgürlük rotamızı çizmeye çalışıyoruz. “Kim olduğunuzu başkalarının belirlemesine izin verirseniz; önce bedeninizi, sonra emeğinizi, ardından da karar verme yetinizi kaybedersiniz.” Peki ya biz kim olduğumuzdan eminsek ve başkalarının bizi yönlendirmediğini, tamamen özgür olduğumuzu sanıyorsak?
Neden olmasın, belki bir özgürlük sanrısı içindeyiz. “Ne bildiğiniz, neyi bilmenize izin verildiğiniz, neyi bilme imkânına sahip olduğunuz, sizin özgürlüğünüzün ayrılmaz parçasıdır.” Carl Jung da bilinçaltının gücünden söz ederken şöyle demişti: “Bilinçaltının gücünün farkında olmayan kişi, başına gelen her şeyi kader zanneder.” Dünya kötülükler, değersizlikler, acımasızlık, rekabet, ayrımcılıklar ve yabancılaştırmalarla dolu.
“Biri konuşurken onları cinsiyetine, ten rengine, aksanına, modaya ne kadar uyup uymadıklarına, başlarında bir örtü olup olmamasına veya hangi siyasi partiye üye olduğuna bakarak dinlemeye ve onları bu dış görünüşleri ışığında daha güvenilir veya daha az inandırıcı görerek değerlendirmeye başladılar.”
Peki bu dünyada nasıl var olabilir, özneliğimizi nasıl koruyabilir ve farkında bir birey olabiliriz? Bu yalnızca mücadeleden vazgeçmeyerek mümkün. Engellenmeye çalıştığınız, görmezden gelindiğiniz her an, güçlü bir duruş sergilemeniz ve yolunuza bakmanız gerekiyor. Pençeleriniz her daim açık olmalı.
Keşke zihinsel uyanışımın, felsefi sorgulayışlarımın en başında tanışma şansım olsaydı dediğim bir yazar Melisa Acar. O zaman daha farklı, manevi yönden daha güçlü, bazı insanlarla hiç tanışmamış, kendi değerini bilen ve düşürülmesine izin vermeyen bir insan olabilirdim, diye düşündüm. Kendi özgürlüğünün kıymetini bilen ve uyanışını gerçekleştirmek isteyen her bireyin bu kitabı okumasını tavsiye ederim.
ÖZGÜRLÜĞÜN ROTASI
Bağımsız Ruhların Hikâyesi
Hatice Melisa Acar
Destek Yayınları
171 s.
